Erfelek’ teki restoranımızda yapacağımız nefis sabah kahvaltısıyla başlıyoruz günümüze... Sonrası yeşil ile mavinin kucaklaştığı bu eşsiz doğal güzelliği gezmeye başlayabiliriz. Karasu Çayı üzerine kurulmuş Erfelek Barajı ve Şelalesi; Doğa içerisine yıllardır adeta gizlenmiş. 1997 yılında Erfelek Barajı’ nın yapımının başlanmasının ardında açılan yollar sonrasında keşfedilmiş. Dünya’ da eşi benzeri bulunmayan bu şelalenin özelliği irili ufaklı toplam 28 adet şelaleden oluşması. Şelale ve çevre gezilerimizi yapıp bol bol fotoğraf çekiyoruz ve yolumuza devam ediyoruz.
Yeşil-Turkuaz renklerin oynaştığı muhteşem koylar Hamsilos Koyu; Türkiye’ nin en kuzey noktasında yer alan, buzul aşındırması sonucu oluşmuş ve Dünya’ da kendiliğinden oluşan tek koy özelliğini taşımakta... Fil kafasını andıran bir görüntüsü olan bu koy tarihte savaş gemilerinin gizlendiği ve günümüzde ise balıkçıların fırtınalı havalarda korundukları yer olarak kullanılmaya devam etmekte... Akliman; Adını bembeyaz kumsalından alan, uçsuz bucaksız sahil ve yeşille kucaklaşan kıyı...
İnceburun, Anadolu' nun en kuzey noktası… Karadeniz' e uzanan Sinop Yarımadası’ nın kuzeybatı ucu… Burun, katılaşmış lav ve aglomeralardan oluşur. 1863 yılında inşa edilmiş olan Tarihi Deniz Feneri, gemicilere hala yol gösteriyor.
(Tarihi Sinop Kapalı Cezaevi; bir dönem "Anadolu' nun Alkatrazı" tabiri ile de tanınmış ve 1999 yılında kapatılarak müzeye çevrilmiş. Tarihi eskilere dayanan yapı, şiirlere, şarkılara konu olmuş. Üç yanı deniz olan ve tarihi kale duvarlarının içerisinde, çocuk ıslah evi, kadınlar koğuşu, metrelerce yükseklikte taş surlar, gözetleme kuleleri, tarihe meydan okuyan demir kapılar, ürpertici zindan yer alıyor) RESTORASYON ÇALIŞMASI NEDENİ İLE CEZA EVİ izin verilen kısmi alanları ziyaret edilebilmektedir.
Öğle yemeği için serbest zaman veriyoruz (Ekstra). Önereceğimiz restoranda dileyen konuklarımız ünlü Sinop Mantısı ve Nokul un tadına bakabilir, çarşı içindeki Gemi Maket Atölyeleri’ ni gezerek hediyelik eşya alabilir. "Sinop denilince akla ilk gelen Hediyelik Gemi Maketleri, Sinop ve Türkiye sınırlarını aşmış dünyaya yayılmış bir ün…
1856 Paris Antlaşması’ ndan sonra kapanan Osmanlı Tersanelerinden biri olan Sinop Tersanesi cezaevine dönüşmüş. 1940' lı yıllarda cezaevinde "Kotracılık" adı altında yaygınlaşan bu uğraş, Sinoplu mahkûmların tahliye olduktan sonra bu işi devam ettirmeleri ile başlamış. O zamanlar hemen hemen her ailede kısıtlı imkânlarla da olsa bir "Kotra" yapan varmış. Böylece kotralar, evleri ve işyerlerini süslemeye başlamış. Günümüzde "Kotracılık" yerini daha güzel, teknik ve sanatsal olarak modelciliğe bırakmış.
Gezi programımızın sonuna geliyoruz. Akşam saatlerinde dönüş yoluna çıkıyoruz ve gece yarısından sonra buluşma noktamızda vedalaşıyoruz ve siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalara bırakarak, bir başka mutlutour organizasyonunda görüşmek dileğiyle ayrılıyoruz.
İlk yorumu siz yapın